OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL ÇAĞRISI
HUKUKİ MÜCADELE DERNEĞİ YÖNETİM KURULU’NUN 28.12.2021 TARİHİNDE ALINAN 45 NOLU YÖNETİM KURULU KARARI UYARINCA HUKUKİ MÜCADELE DERNEĞİ OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULUNUN İLK TOPLANTISININ DERNEK TÜZÜĞÜNÜN 9.MADDESİ UYARINCA; 10.02.2022 SAAT 14:00’DA “TUNUS CADDESİ NO:19/7 ÇANKAYA/ANKARA” ADRESİNDE YAPILMASINA, ÇOĞUNLUK SAĞLANAMAMASI DURUMUNDA İSE İKİNCİ TOPLANTININ 19.02.2022 TARİHİNDE SAAT:14:00’DA “TUNUS CADDESİ NO:19/7 ÇANKAYA/ANKARA” ADRESİNDE AŞAĞIDAKİ GÜNDEMLE YAPILMASINA KARAR VERİLMİŞTİR.
GÜNDEM :
1.YOKLAMA
2.AÇILIŞ
3.DİVAN HEYETİNİN SEÇİMİ
4.SAYGI DURUŞU VE İSTİKLAL MARŞI
5.YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORUNUN OKUNMASI VE GÖRÜŞÜLMESİ
6.DENETİM KURULU RAPORUNUN OKUNMASI VE GÖRÜŞÜLMESİ
7.YÖNETİM KURULU VE DENETİM KURULLARININ İBRASI
8.YÖNETİM KURULU, DENETLEME KURULU VE DİSİPLİN KURULLARININ ASİL VE YEDEK ÜYELERİNİN SEÇİLMESİ
9.DİLEK VE TEMENNİLER
10.KAPANIŞ
ABD BAŞKANI BIDEN TARAFINDAN YAPILAN “SÖZDE” ERMENİ SOYKIRIMI AÇIKLAMASI HAKKINDA KAMUOYU AÇIKLAMASI
24 SOKAK HAYVANININ KATLEDİLMESİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA
08.04.2021 tarihinde Ankara İmrahor Vadisinde 24 sokak hayvanının damar yolu açıldığı ve öldürüldüğü medyaya yansımıştır. Kamu vicdanını derinden zedeleyen bu olay karşısında Hukuki Mücadele Derneği’nin tepkisiz ve sessiz kalması düşünülemez. Bu sebeple tıpkı insanların onurlu yaşama hakkına sahip olması gibi hayvanların da bu doğal hakka sahip olduğuna gönülden inanan üyelerimiz adına söz konusu olayın failini ve kendisinde bu cüreti bulmasına sebep olan zihniyeti şiddetle kınıyoruz.
Sadece kınamanın yahut lanetlemenin problemi çözmek adına yetersiz ve etkisiz kaldığının bilincindeyiz. Bu nedenle Derneğimizin kuruluş amacı doğrultusunda ülkemizin hukuk düzeninin iyileştirilmesi için eleştiriler ve önerilerde bulunmayı vazifemiz bilmekteyiz. Bu saikle belirtmek zorundayız ki 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, hayvanların maruz kaldığı kötü muameleyi engellemede, caydırıcı olmada ve faillere yaptırım uygulamada yetersiz kalmaktadır. Sahipli yahut sahipsiz ayrımına gidilmeksizin tüm hayvanların haklarının kapsamlı olarak korunması, onların birer nesne gibi değerlendirilmeyerek birer hak sahibi olarak görülmesi ve haklarının zedelenmesinin “suç” olarak nitelendirilmesi ancak yeni ve caydırıcı yasal düzenlemelerle mümkün olacaktır. Bu bağlamda yasama organının gerekli çalışmaları hızla başlatmasını ve bizlerle aynı dünyayı paylaşan hayvanların haklarını daha kapsamlı şekilde teminat altına almasını TBMM’den ve yetkililerden beklediğimizi Türk kamuoyuna saygı ile duyururuz.
HUKUKİ MÜCADELE DERNEĞİ
103 Amiral Tarafından Yayınlanan Bildiri Hakkında Kamuoyu Açıklaması
04.04.2021 günü gece yarısında emekli amiral sıfatıyla 103 kişinin imzasıyla bir bildiri yayınlanmış ve sonrasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açılmıştır. Türk demokrasisinin geçtiği tarihsel süreç de göz önüne alındığında, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, Türk ordusunu yıpratacak; Doğu Akdeniz, Adalar Denizi ve tüm Mavi Vatan ile Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası mecrada sahip ve taraf olduğu tüm hak ve yetkilerin zedelenmesine sebebiyet verecek her türlü fiil ve davranışlardan kaçınılması elzemdir. Türk Milletinin iradesine ve egemenliğine yönelik hiç bir hukuk dışı yol kabul edilemeyeceği gibi Türk milliyetçisi hukukçular olarak hukuk dışı her türlü yolun karşısında olduğumuzu bir kez daha Türk kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz.
HUKUKİ MÜCADELE DERNEĞİ
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ İLE FESHEDİLMESİNE İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI
Kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen ve Kabulü hakkındaki kanunun 29.11.2011 tarih ve 28127 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nin 20.03.2021 tarih ve 31429 sayılı resmi gazetede yayınlanan 9 nolu Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshi usulü hukuka uygun değildir.
Adı geçen Sözleşmenin onaylanması 24.11.2011 gün ve 6251 sayılı Kanunla uygun bulunmuş olup, söz konusu Sözleşme niteliği itibariyle temel hak ve hürriyetlerin korunmasına ilişkin bir sözleşme olması sebebiyle Anayasa’nın 90. maddesinin son fıkrasına göre normlar hiyerarşisindeki yeri kanunların üzerindedir.
Sözleşmenin yukarıda açıklanan niteliği ve usulde paralellik ilkesi gereği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin söz konusu uluslararası sözleşmeden çekilmesi için çekilme yetkisi veren kanuni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu açıktır. Bu sebeple Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile uluslararası sözleşmenin feshinin normlar hiyerarşisi, kuvvetler ayrılığı ilkesi, Anayasa ve mevcut mevzuat hükümleri gereği hukuka uyarlı olmadığı ortadır.
Kamuoyunun bilgilerine saygı ile sunarız.
HUKUKİ MÜCADELE DERNEĞİ